İnsan doğum ile ölüm arasında birçok şeye ihtiyaç duyar; yeme içme, giyinme, barınma, para kazanma, sosyalleşme, aile kurma gibi.

Barınma

Dünya nüfusu gün geçtikçe artarken barınma ihtiyacı da beraberinde artmakta. Tabii barınma ihtiyacını doğuran tek etken doğal nüfus artışı değil. Göçler de bu ihtiyacı çokça arttıran bir sebeptir. Bir şehirde doğal afet yaşanıyor, insanı başka bir şehre taşınıyor; bir şehirde terör olayları yaşanıyor, şehir boşaltılıp insanı başka şehirlere taşınıyor; bir ülkede savaş oluyor, halkı başka şehirlere hatta ülkelere taşınıyor ve bunun gibi tarihte yaşanmış birçok olay göçe neden oluyor.

Göçler Şehirleri Nasıl Etkiler?

Bir şehre özellikle kitle halinde bir göç yaşanıyorsa o şehrin temel ihtiyaçları artıyor ve yapısı bozuluyor. Yeni yerleşen halk barınmak istiyor, ev yapılıyor; çalışmak istiyor, iş yerleri çoğaltılıyor. Bu da demek oluyor ki o yerleşim yerinde inşaat sayısı her geçen gün artıyor. İnşaat sayısı arttıkça da şehrin kullanılabilir alanlarındaki azalma arsa fiyatlarında artışlara sebep oluyor.

Sanayi de göçe sebep olan bir etken olduğundan inşaat yapımını arttırır. Sanayi bölgelerine zamanla yaşanan insan akımı o bölgede barınma ihtiyacını arttıracak. İnsan sayısı arttıkça da bakkal market gibi temel ihtiyaç alanları artacak. Bu da demek oluyor ki şehir büyüdükçe yapı ihtiyacı doğacak ve yeni inşaatlara başlanacak.

Kentsel Dönüşüm

Kentsel dönüşüm amacıyla eski yapılar yıkılıp yerine yenileri inşa ediliyor. Bu, hem maliyetli hem geçici süreliğine de olsa şehrin yapısını bozan bir uygulamadır. Fakat halkın can ve mal güvenliği için bu dönüşüm yani yeni yapılaşma şarttır.

Bu dönüşümün yaşandığı ev ve iş yerlerinin sahipleri inşaatın devam ettiği süreçte yeni yerler kiralamalı ya da satın almalılar. İşte inşaat sayısını arttırıcı bir sebep daha. Süreli bir dönüşüm/ değişim için yeni yapıların yedekte bulunması şart.